Category: Diğer Konular

  • Turasan Emir 2011

    Turasan Emir 2011

    Üretici: Turasan

    Etiket: Emir Cappadocian Wines

    Üzüm: Emir

    Rekolte: 2011

    Tadım: 2014

    Kadehte açık limon sarısı, berrak ve parlak. Burun çok güçlü değil, armut ve narenciye aromaları yanında hafif çiçeksi ve topraksı dokunuşlar alınıyor. Damakta orta gövdeli, burunla uyumlu, kısa-orta bitişli.

    Çok iddialı olmayan dengeli bir Emir monosepajı. 2011 rekoltesini daha fazla bekletmemekte fayda var.

  • DLC Kalecik Karası 2011

    DLC Kalecik Karası 2011

    DLC-Kalecik-Karası-2011

     

    Üretici: Doluca

    Etiket: DLC

    Üzüm: Kalecik Karası

    Rekolte: 2011

    Tadım: 2014

    Kiraz kırmızısı renginde, berrak bir şarap. Burunda ilk olarak topraksı aromaları aldım. Biraz bekledikten sonra kırmızı meyve aromaları gelmeye başlıyor ama çok kuvvetli değil. Damakta asit belirgin, tanen geri planda, alkol dengeli. Orta gövdeli, orta-uzun bitişli, üzümün özelliklerini taşıyan bir şarap. Salatalar, domates soslu makarna, pizza gibi hamur işleri, deniz ürünleri, ızgara etlerle tüketilebilir.

  • Beaujolais Şarapları

    Beaujolais Şarapları

    Okunuşu: bojole

    İsmini Lyon’un kuzeyindeki Beaujolais bölgesinden alan bir Fransız şarap grubu (Appellation d’Origine Contrôlée).

    Beaujolais şarapları ince kabuklu, düşük tanenli, erken olgunlaşan Gamay üzümünden yapılır. Diğer Fransız şarapları gibi bu şaraplar da üzümün adıyla değil üretildiği bölgenin yani teruar’ın (terroir) adıyla anılır. Beaujolais şarapları, üretim aşamalarında karbonik maserasyon uygulanmalarıyla bilinirler.  1980’den sonra, özellikle kolay içimli, meyvemsi karakterli Beaujolais Nouveau (yeni bojole) ile bölgenin ve şaraplarının ünü arttı. Ama bu yeni bojole şarapları için pek çok eleştiri de beraberinde geldi.

    Beaujolais şaraplarının üretimi standart üretimden biraz farklıdır. Hasattan sonra üzümler ezilmeden beton veya çelik tanklara alınırlar.  Alttaki üzümlerin bir kısmı üsttekilerin ağırlığı ile çatlar, bu şekilde üzümler kendi doğal mayaları ile mayalanmaya bırakılırlar. Oluşan karbondioksit, kabukları çatlamamış üzümlerin de içine sızar ve üzümler bu şekilde fermente olurlar. Böylece kabuklar işin içine çok katılmadığından, taneni düşük, meyve suyu gibi şaraplar üretilir. Beaujolais Nouveau şaraplarında yani yeni bojolelerde bu süre 4 gündür. Normal bojolelerde daha uzun süre tutulur. Sürenin ve fermentasyonun uzaması, şarapların daha tanenli ve gövdeli olmasını sağlar. Bu fermentasyon süreci tamamlanınca üreticiler şarapta oluşan fazla malik asiti azaltmak için malolaktik fermentasyona geçerler. Böylece keskin malik asitin bir bölümü laktik asite döner ve asidite yumuşar.

    Üzümünün özelliği ve üretim şeklinden dolayı Beaujolais şaraplarının karakteri daha çok beyaz şarap gibidir. Bu nedenle normal kırmızılara göre biraz daha serin içilmesi (12-13°C) önerilir. Aperatif olarak içilebilidiği gibi, salatalar, hafif deniz ürünleri, keklere eşlik edebilirler.

     

  • Vivino

    Vivino

    Piyasada bulunan pek çok şarap takip (wine tracking) yazılımını denedim. Uzunca bir süredir kullandığım Vivino bence piyasadakiler içerisinde en iyilerden birisi. Android ve iphone telefonlarınızda ve tablet bilgisayarlarınızda kullanabildiğiniz gibi, kendi web sitesi üzerinden de kayıtlarınıza ulaşmanız mümkün. Kullanıcı dostu bir kayıt fonksiyonu var. Diğer yazılımlarda şarapla ilgili bilgileri yazarak girmeniz gerekiyor. En iyi ihtimalle barkod okutuyorsunuz, o zaman da her şarap veri tabanında bulunmuyor. Vivino da ise şişe etiketinin fotoğrafını çekiyorsunuz, şarapla ilgili bilgiler, sizden önce tadanların yorumları vs. saniyeler içinde size ulaşıyor.  Programı ücretsiz olarak kurup kullanabilirsiniz. Ek özellikler istediğinizde ise pro versiyonu için üç beş kuruşu gözden çıkartmanız gerekiyor. Daha önce tadıp beğendiğiniz şarapları kaydedip unutmamak için, yurt içi veya yurt dışında bir markette şarap alırken hangisini alayım diye düşünürken veya evinizde bir şarap kavınız varsa açacağınız şarabı oturduğunuz yerden seçmek için çok işinize yarıyor.

  • Pomerol Şarapları

    Pomerol Şarapları

    Fransa’nın güney batısında yer alan bu şarap bölgesi yaklaşık 7.6 kilometrekare genişliğindedir. Üretim 10 dönümde en fazla 4200 litre olacak biçimde kısıtlanmıştır ve alkol derecesi en az %10.5 olabilir. Benzer diğer üretim bölgelerinden farklı olarak burada bir akarsu yoktur. Daha karasal bir iklim hüküm sürmektedir. Sıcak geçen yıllarda Merlot üzümleri erken olgunlaşma riski taşımaktadır. Uzun süre beyaz şarap üretilen bölgede günümüzde daha çok kırmızı şarap üretilmektedir ve ününü kırmızı şaraplarına ve 1980 sonrasında bu bölgeyle ilgilenmeye başlayan Robert Parker’a borçludur.

    Bordeaux şaraplarından farklı olarak pomerol şaraplarının kupajında ağırlıklı olarak (%80-95) Merlot üzümleri kullanılır. Bölgenin ikinci önemli üzümü Cabernet Franc’dır. Bölge şaraplarının ününe ve yüksek fiyatlarına karşın, Bordeaux şaraplarındaki gibi bir resmi sınıflaması yoktur. Bölgenin en ünlü ve pahalı şarabı Château Pétrus’dur.

    Pomerol şarapları genellikle kadifemsi ve yumuşak içimli olarak tanımlanır. Üreticiye göre farklılıklar göstermekle birlikte, burunda olgun erik, yer mantarı, bal, nane, çikolata, kavrulmuş fındık aromaları ile damakta yumuşak tanenli ve dengeli olarak algılanır. Bordeaux şaraplarına göre bekletme süresi daha kısadır. Ortalama 5 yıl bekleme uygundur. Nadiren çok özel ürünlerde 12 yıla kadar bekletilebilmektedir.

  • Châteauneuf du Pape Şarapları

    Châteauneuf du Pape Şarapları

    Okunuşu: Şatonöf dü pap

    Fransa’nın güney doğusunda yer alan Châteauneuf du Pape bölgesi, toplam 32 kilometrekare bağ alanından yılda yaklaşık 11 milyon litre şarap üretmektedir.  Bu üretim, tüm Rhône vadisinde üretilen şaraptan fazladır. Şarapları tüm dünyada tanınan Châteauneuf du Pape bölgesinin öyküsü ilginçtir. Bir şarapsever olan papa V. Clement, papalık merkezini 1308 yılında Avignon’a taşımıştır. Kendisi de iyi bir şarap içicisi olan papa sayesinde bölgede o dönemde şarap üretimine büyük önem verilmiş ve üretilen şaraplar “Vin du Pape yani “Papanın şarabı” olarak tanınmaya başlamıştır. V. Clement’den sonra gelen papa XXII. John, bölgede ünlü şatoyu yaptırdıktan sonra da Châteauneuf du Pape yani “papanın yeni şatosu” ismi kullanılmaya başlamış, söz konusu şato da bölge şaraplarının sembolü olmuştur. Papa VI. Clement ise 1348 yılında şehri papalık adına satın almıştır.

    Ağırlıklı olarak Grenache üzümlerinin kullanıldığı şaraplarda, toplam 13 farklı üzüm kullanılmaktadır. Bunlar Cinsault, Counoise, Mourvèdre, Muscardin, Syrah, Terret noir ve Vaccarèse üzümleridir. Beyazlar ise Grenache blanc, Bourboulenc, Clairette, Picardan, Roussanne, ve Picpoul üzümlerinden yapılır. Sulama yapmanın yasak olduğu bağların %72’si Grenache, %10.5’i Syrah, %7’si Mourvèdre, geri kalanı da diğer üzümlere aittir.

    Kırmızı şaraplarda olgunlaşmış Grenache noir, şaraba tatlı ve reçelimsi bir katkı yapar. Syrah renk ve baharatlılığı, Mourvèdre ise zerafet ve dokuyu oluşturur. Châteauneuf du Pape kırmızı şarapları, teroir’ı yansıtan topraksı tatları, tütün, av eti ve deri tonları ile dikkat çeker. Gençken sıkı ve tanenli olan şaraplar olgunlaştıkça baharatsı bukelerle zenginleşir. Mourvèdre ağırlıklı şaraplar yüksek tanenleri nedeniyle daha uzun süre bekletilmeye uygundur.

    Beyaz şaraplar üretimin %5’ini oluşturur ve genç tüketilmesi önerilir. Bölgede rose şarap üretilmemektedir.

error: İçerik korunmuştur !!!